Daha çevre dostu, uzun vadede daha ekonomik, günümüzün ve geleceğin teknolojisi olan elektrikli araçlardan edinmek istiyorsun ama dikkat etmen gerekenleri bilmiyor musun? Bu blog tam senlik! Elektrikli araç almadan önce dikkat etmeniz gereken en kilit noktaları ayrıntıları ile beraber sizler için listeledik, keyifli okumalar dileriz.
Size En Uygun Elektrikli Araç Tipinizi Belirleyin
Günümüz itibariyle piyasada dört farklı elektrikli araç tipi bulunmaktadır. Bunlar tam elektrikli, hibrit elektrikli, plug-in hibrit elektrikli ve hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçlardır.
Tam elektrikli araçlar, elektrikli araç şarj istasyonu vasıtası ile enerji edinimini sağlayabilen, elektrik enerjisi dışında hiçbir ekstra enerjiye ihtiyaç duymayan araç türleridir. Elektrikli araç sektörünün gelecekte odaklanacağı nokta elektrikli araç şarj istasyonlarının tatmin edici seviyelerde yayılımıyla tam elektrikli araçlar olacaktır.
Hibrit elektrikli araçlar ise elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyaç duymazlar. Temelde fosil yakıtlar ile beslediğiniz aracınız düşük hızlarda ve hızlanma durumlarında elektrik motoruna geçiş yapmaktadır. Bu elektrik motoru gücünü frene bastığımız zaman oluşan kinetik enerjinin pilde depolanması sayesinde elde etmektedir. Hibrit elektrikli araçlarda elektrik enerjisi günümüzün önemli çözümlerinden biri olan hibrit elektrikli araçlar gelecekte elektrikli araç şarj istasyonlarının yayılımıyla azalacaklardır.
Plug-in hibrit elektrikli araçlar ise tam elektrikli araçlar ile hibrit elektrikli araçların bir melezidir. Plug-in hibrit elektrikli araçlar kinetik enerji ile kendi kendini şarj edebildiği gibi elektrikli araç şarj istasyonlarından da yararlanabilmektedirler. Elektrikli araç şarj istasyonları için bünyesinde daha büyük piller barındıran plug-in hibrit araçlar ile elektrik modunda çok daha uzun mesafeler alabilirsiniz. Plug-in hibrit elektrikli araç çözümü maalesef ki piyasada az sayıda araç tarafından kullanılmaktadır.
Hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçlar bir elektrokimyasal reaksiyon ile kendi elektriğini kendisi üreten araçlardır. Hidrojen yakıt hücreli elektrikli araçlar, elektrikli araç şarj istasyonuna ulaşımı kolay olmayan kullanıcılar düşünülerek üretilmiştir fakat bu yöntemle enerji üretimi kısıtlı olması nedeniyle menzil normal bir tam elektrikli araca göre fark edilebilir seviyede düşmektedir. Piyasada bu yöntemi kullanan araç sayısı da oldukça azdır.
Sonuç olarak ülkemizin gelecek vizyonu ile doğru orantılı olarak oluşturduğu elektrik araç ve elektrikli araç şarj istasyonu teşviklerini her geçen gün arttırması ve maliyetlerin azalmasıyla tam elektrikli araç sahibi olmanızı önermekteyiz. Tam elektrikli araçlar ile geleceğe daha kolay adapte olabilecek, en güncel teknolojiyi birebir takip edebilecek ve sıfıra yakın karbon salınımıyla yeşil bakış açısını hayatınızın bir parçası haline getirebileceksiniz.
Sürüş Aralığınızı Hesaplayın
Sürüş aralığı ifadesi, elektrikli aracın tek şarjla sizi ortalama götüreceği mesafeyi temsil etmektedir. Ayda veya haftada ortalama kaç kilometre araç kullandığınızın hesabınız yaptıktan hemen sonra daha spesifik hesaplamalar olan ev-iş arasındaki mesafe gibi hesaplar da yapılmalıdır. Bu ortalama sonucu elde ettikten sonra ne tip bir elektrikli araç almanız gerektiği konusunda çok daha net bir fikre sahip olmakla birlikte nasıl bir elektrikli araç şarj istasyonuna ihtiyacınız olduğunu da aklınızda yavaş yavaş belirmeye başlayacaktır.
Günümüzde tek şarj ile ülkemizin çoğu yerine güvenle seyahat edebileceğini elektrikli araç şarj istasyonu altyapısı mevcuttur ama siz yine de sürekli kullandığınız mesafeleri ve gitme ihtimaliniz olan mesafeleri çok iyi planlayarak satın alım yapmalısınız. BYS Charge yetkililerine web sitemizde yer alan teklif al sayfasından ulaşabilir ve sürüş aralığınıza göre elektrikli araç şarj istasyonu tekliflerinden yararlanabilirsiniz.
Pil Kapasitesine ve Ömrüne Dikkat Edin
Elektrikli bir aracın pili üreticiler tarafından ortalama 800 bin km’de bir değiştirilmesi gerektiği zikredilse bile 250 bin km’den sonra önemli performans sıkıntıları yaşandığı su götürmez bir gerçektedir. Elektrikli araçlarda pil performansı her şey olduğu için 250 bin km’den sonra pilinizi değiştirmek en doğru çözümlerden biri olacaktır. Günümüzde pil değiştirme maliyeti 5 bin $ civarında tutmaktadır fakat teknoloji geliştikçe ve geri dönüşüm imkanları arttıkça bu maliyetlerin düşeceği düşünülmektedir.
Bu noktada son kullanıcıların dikkat etmesi gereken husus sürüş aralığına göre en optimum pil performansını tercih etmeleri olacaktır. Uzun mesafelerde yol alacak kullanıcılara yüksek kapasiteli piller önerirken, genellikle iş-ev arası elektrikli araç şarj istasyonuna ulaşımın kolay olduğu alanlarda kullanım sağlayacak sürüler ise daha fiyat/performans seçeneklere yönelebilirler.
Donanım ve Yazılımlarını İnceleyin
Elektrikli araçlar sadece elektrikli gücünü kullanmasıyla değil, yazılım ve donanım olarak da günümüzün ve geleceğin teknolojilerini kullanarak öne çıkmaktadırlar. Elektrikli araç teknolojilerinde bilgisayar ve telefonlarımızdan artık çok alıştığımız güncellemeler de ön plana çıkmaktadırlar. Bazı firmalar aracının arkasında durarak otonom sürüşü geliştirmek gibi pek çok etmen için sürekli güncellemeler yapmakta, bazı firmalar ise bunu hiç önemsememektedir. Bazı firmalar ise fosil yakıtlı arabalardaki alışkanlıklarını devam ettirerek yazılım ve donanımlarını ekstra olarak satışa sunmaktadır. Bu noktada sizlerin elektrikli araç modellerini ve markalarını güvenilirliklerine göre sıralayarak maksimum fiyat/performans oranını yakalamanız gerekmektedir. Eğer bu güncellemeler düzenli olarak sağlanmazsa elektrikli aracınızın diğer elektrikli araçlardan geri kaldığını hatta eskisi kadar iyi çalışmadığını gözlemleyebilirsiniz.
Güncellemeleri bir yana bırakırsak elektrikli araçların en öne çıkan yazılımsal ve donanımsal özelliği otonom sürüştür. Otonom sürüş seviye 0’dan seviye 5’e kadar sıralanabilmektedir, seviye arttıkça tam otonom sürüş yetenekleri de artmaktadır. Otonom sürüşü destekleyen yaya ve levha tanıma teknolojisi, kablosuz şarj, akıllı ön panel, nesnelerin internetiyle araçlar arası iletişim gibi pek çok yenilikçi teknolojiler de bu araçlarda bulunabilmektedirler.
Otomasyon Seviyesi | Açıklaması |
---|---|
Seviye 0 | Otomasyon yoktur. Bugün yolda gördüğümüz sıradan araçlardır, acil fren gibi yardımcı sistemler buna dahil olsa bile tamamen insan sürdüğü için otomasyon sayılmaz. |
Seviye 1 | Sürücüye yardım eden otomasyondur, en düşük otomasyon seviyesidir. Öndeki araca göre hız, direksiyon ve araç sabitleme bu otomasyonun içine girer. |
Seviye 2 | Kısmi sürüş otomasyonudur, araç hem direksiyonu hem de hızlanma ve yavaşlamayı kontrol edebilir. |
Seviye 3 | Koşullu sürüş otomasyonudur, kendisinden önceki seviyelerdeki tüm görevleri sağlayabildiği gibi çevresel algılama yeteneklerine sahiptir. Bu sayede araç yapay zekâsı sürücü kontrolünde kalarak sürüş adına kararlar verebilmeye başlamaktadır. |
Seviye 4 | Yüksek sürüş otomasyonudur, bir önceki seviyeye kıyasla araç yapay zekâsı daha yüksek bir durumsal farkındalığa sahiptir. Günümüzde otonom araçların çoğu seviye 3-4. seviye yapay zekâ kullanmaktadır. |
Seviye 5 | Tam otonom sürüştür, yapay zekâ insana ihtiyaç kalmayacak seviyede gelişmiştir. Bu seviye otomasyon henüz test aşamasındadır. |
Ek Maliyetler Çıkabilir Mi?
Ek maliyetlerden ziyade ek avantajlar çıkabileceğini söylesek yeridir. Şu an pek çok ülkede elektrikli araçların yaygınlaşması için vergi iadeleri ve kredi avantajları yaratılmaktadır. Günümüzde bu durum ülkemizde de yerleşecek gibi duruyor çünkü Türkiye’nin en büyük mali açığı fosil enerji kaynakları nedeniyle ortaya çıkmaktadır, bunun yanı sıra yerli elektrikli aracımızı da piyasaya sürmeye hazırlandığımız düşünülürse bu durum kaçınılmaz olacaktır.
Teşvikler bir yana elektrikli araçlar fosil yakıtlı araçlara göre çok daha az mekanik parça barındırmaları nedeniyle bakım süreleri çok daha uzatılmıştı, bu durum parça ömürlerini arttırıp maliyetleri düşürmektedir. Yakıt kullanımında da geri dönüştürülebilen yeşil enerjiler fosil yakıtlara göre elde edilmesi çok daha kolay olduğu için nispeten daha cep dostudur.